GastroShow 2025

GastroShow 2025, gastronomi, turizm ve iş dünyasının önemli isimlerini “Sağlık” teması etrafında bir araya getirdi. Türk mutfak kültürünü geleceğe taşıma hedefiyle düzenlenen etkinlikte; sürdürülebilirlik, sıfır atık, sağlıklı beslenme ve kültürel mirasın korunması gibi konular ön plana çıktı.

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyonda İstanbul Valisi Davut Gül, DEİK Başkanı Nail Olpak, THY Yönetim Kurulu Üyesi Özgül Özkan Yavuz, fotoğrafçı ve gazeteci Coşkun Aral, sanatçı Tamer Levent gibi pek çok değerli isim yer aldı. Bu yıl dünya genelinde 7’ncisi, Türkiye’de ise 3’üncüsü düzenlenen GastroShow, Türk gastronomisini küresel ölçekte tanıtma vizyonuyla dikkat çekti. Etkinlik yalnızca yeni iş birliklerine kapı aralamakla kalmadı; gastronomiyi bir kültürel değer olarak yeniden tanımlama misyonunu da üstlendi.

Etkinlik boyunca yerel ürünlerin önemi sıkça vurgulandı. Kahramanmaraş standında sunulan coğrafi işaretli ürünler ve geleneksel Maraş dondurması, “yerelden evrensele” uzanan lezzet anlayışının somut örnekleri oldu. Türkiye’nin kadim topraklarından gelen bu özgün tatlar, hem kültürel mirasın yaşatılması hem de uluslararası gastronomi sahnesinde güçlü bir Türk mutfak kimliği oluşturulması açısından ilham vericiydi.

Öne Çıkan Başlıklar

• Yerelden Markaya: GTD Başkanı Gürkan Boztepe, Türk mutfağının artık yalnızca bir yemek kültürü değil, küresel bir marka kimliği haline geldiğini vurguladı. Elazığ’ın 1300’ü aşkın tarifi, Erzurum’un 61 coğrafi işaretli ürünü gibi örnekler, yerel zenginliklerimizin uluslararası tanıtımda en büyük gücümüz olduğunu bir kez daha gösterdi.
• Kültürel Mirasın Korunması: TOGEM-SER Başkanı Mihrimah Belma Satır, Türk sofra kültürünün paylaşma, bereket ve misafirperverlik değerleriyle yaşatılması gerektiğine dikkat çekti. Ata tohumlarının korunması, tarımda teknolojinin kullanımı ve genç kuşaklara bu bilincin aktarılması, Türk mutfak kimliğini geleceğe taşımanın temel yolları arasında öne çıktı.
• Sürdürülebilir Üretim ve Yenilikçi Yaklaşımlar: Fotoğrafçı Coşkun Aral, üretimin sürekliliğini sağlamak adına bölgenin doğasını, ürünlerini ve ekosistemini bilen “çobanların” yetiştirileceği bir Çobanlık Okulu fikrini paylaştı. Bu öneri, tarım ve gastronomi arasında güçlü bir köprü kurmanın yaratıcı bir örneği olarak ilgi gördü. Panellerde ayrıca “sıfır atık mutfaklar”, “gıda israfını önleme” ve “doğa dostu üretim modelleri” gibi başlıklar da öne çıktı.
• Sağlık, Kültür ve Turizmin Birlikteliği: Uzman diyetisyen Dr. Ender Saraç ve Prof. Dr. Oğuz Özyaral gibi isimler, gastronomi turizminin yalnızca damak tadına değil, insan sağlığına da hitap etmesi gerektiğini vurguladılar. Ortaya çıkan ortak vizyon; kültür, sağlık ve gastronomi turizminin birbirinden ayrılmadan, bütüncül bir yaklaşımla ele alınması yönündeydi.

GastroShow 2025, Türk mutfağının geleceğini sadece yerel tatlar üzerinden değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik, sağlık ve kültürel miras ekseninde ele alarak çok boyutlu bir bakış sundu. Bu yılki etkinlik, Türkiye’nin gastronomi potansiyelini global ölçekte markalaştırma yolunda atılmış önemli adımlardan biri olarak öne çıktı.